Senenin son kahve bahane yazısı ile buradayım. Bu yazıma yeni aldığım mini moka pot ile hazırlanmış kahvem eşlik ediyor. Misler gibi oldu. Uzun zamandır almayı düşünüyordum. Bir ara kahve makinesi mi alsam dedim. Ama böyle küçük şeyler daha şirin geliyor bana. Ben de tercihimi küçük olandan yana kullandım. Süt köpüğü yapmak için minik bir köpük yapıcı el mikseri aldım. Böylelikle evde cappuccino yapma zevkine eriştim.
Çift rakamları sevmediğimden dem vururdum hep, sanırım bu sene sayesinde artık çift rakamlara daha ılımlı yaklaşacağım. Çünkü bu yıldan genel olarak memnun kaldım. Aslında bu yılın bana kattığı en büyük artı, kendimi sevmeyi keşfetmem oldu. Geçen yıllara oranla hayata daha pozitif baktım ve yılın sonuna doğru da bu pozitifliğin meyvelerini topladım.
Pozitiflikle mi alakalı, alışmaya başlamamla mı bilemiyorum lakin bu sene kış aylarını güzel karşıladım. Öyle ki snowboard yapmak için kayak pistine bile gittim geçen hafta. Normalde hava sıcaklığı 18 derecenin altına düştüğünde isyan eden ben, -2 derecede kar yağışı altında pistte 3 saat geçirdim. Geçen sene buz patenini denemiştim. Hatta nasıl beceremediğime dair buz pateni yapmanın incelikleri adlı bir yazı yazmıştım. Buz pateninden sonra oluşan korkudan dolayı snowboard yapma fikri beni biraz gerdi. Fakat denedikten sonra iyi ki gitmişim dedim.
Arkadaş bizi başlangıç pistine götürmektense bayağı herkesin kaydığı pistin en tepesine çıkardı. Bir iki hareket gösterdikten sonra, "hadi ben gidiyorum. Aşağıda görüşürüz" dedi. İlk denemem olmasına rağmen board ile oldukça iyi anlaştım. İlk gün ancak board üzerinde durmayı öğrenirsin demişlerdi bana. Bende öyle olmadı. Kaymayı başardım. Tek sıkıntı boarda yön vermekte. Biraz hızlanınca korktuğum için kendimi yere atıp duruyordum. Pistte geçirdiğim zaman dilimi içinde çok eğlendim. Düşmesi kalkması her şey oldukça eğlenceliydi. Yaşadığım yer bu spor dalı için biçilmiş kaftan niteliğinde. Sanırım bundan sonra fırsat buldukça kendimi pistlere atacağım.
Bu arada kara o kadar çok alıştım ki bir iddia sonucu karla kaplı masaya yüzümü gömdüm. Montumun fermuar izleri de Y şeklinde çıkmış. Ama siz siz olun denemeyin. Sonrasında yüzünüz donuyor. Benden söylemesi.
Asıl güzellik sonradan gittiğim termal otelde beni bekliyormuş. Hava 0 derece ve kar yağarken açık havuzda yüzdüm. Sıcak suyun içinde sırt üstü yüzerken kar taneciklerinin yüzüne düşmesi; ben sadece masallarda olur sanıyordum. Bir saat boyunca suyun içindeydim. Bol bol gökyüzüne baktım. Kendi kendime "bu anı hafızana iyice kazı Yasemin, iş yerinde sıkıldığın zamanlar gelirse, bu anı hayal etmeyi unutma" dedim.
Noel bayramı böyle dolu dolu geçti benim için. Ayrıca Krakow'da bunları yapabilmek için çok fazla bütçe ayırmanıza gerek yok. Fiyatlar Türkiye'de olduğu gibi uçuk değil.
Çalışmaya başladıktan sonra evde masamda zaman geçirdiğim zaman dilimler kısalmaya başladı. Kısıtlı zaman dilimlerinde boyalarımı çıkartarak mini bir tuvale korkuluk çizdim. Sanırım bu gidişle masanın üstü korkuluk dolu tuvaller ile dolup taşacak.
Gündüz evde olmayınca yaptığım şeylerin fotoğrafını çekme işi hafta sonlarına sarkıyor. Senenin ortasında başlayıp yakın zamanda bitirdiğim karınca da bunlardan biri. Aydınlık bir zaman dilimi yakalayıp fotoğrafını çekmeyi başardım sonunda. Kendisi Bir Tutam Karınca'nın maskotu artık.
Çalışma hayatına başladığımda bu kez kendi kendime söz verdim. İşe kendini fazlasıyla kaptırıp hayattan zevk almayı unutmayacağım dedim. Umarım 2019 yılında bu sözümü tutabilirim. Sanırım 2019 yılından beklentim bu. Hayattan zevk alarak yaşamaya devam edebilmek.
Şimdilik benden bu kadar. Hepinize mutlu seneler diliyorum.
Şen ve esen kalın.
✄----------------------------------------------------------------------