Dışarısı bir derece olmasına rağmen, mutfak penceresinden tam olarak kahvemin üstüne vuran güneş ışınlarının hatırına, içinde bulunduğum ortamı güzel bir pazar sabahı olarak nitelendirebilirim. Kasım ayından bu yana yazmadığımın farkındayım. Bunun da bir bahanesi yok. Zorlama yazmaya kalktığımda kahve bahanenin tadı tuzu olmuyor.
Geçen Aralık ayında yoğun bir iş temposu içinde buldum kendimi. Halen o tempodan çıkamadım. Umudum iki ay içinde o tempodan çıkabilmek. Bir anda gemileri yakmamak adına biraz süre tanıdım. Baktım tempo yavaşlamıyor, daha önce defalarca yapmış olduğum gibi kendi tempomu kendim belirleyeceğim. Çünkü huzuru her şeyden üstün tutuyorum.
İş koşuşturması yüzünden bir süredir spora ara verdim. Bu beni mutsuzluğa sevk ediyor. Bu arada airfryerde sufle yapması keşfettim. Akıllara zarar. Böyle kolay ve lezzetli olmamalı. Şu aralar girdiğim en büyük günahların müsebbibidir kendisi.
Geçenlerde yine doğruluğu tartışmaya acık olan olan bilgi kirliliği içinde yüzerken; Japonların bir mutluluk kavanozu yaptığını okudum. Dediğim gibi birileri bir yerlerinden uydurmuş olabilir. Fakat fikir güzel. Ben de fikri alıp bloguma entegre etmeye karar verdim. Adını Mutlu Anlar Kumbarası olarak değiştirdim. Beni mutlu eden olayları not alacağım. Yıl sonunda bakalım kumbaramda neler birikmiş olaracak. Küçük şeylerden mutlu olduğum için kumbaramda birçok güzellik olacağına inancım sonsuz. Yazalım bakalım.
Yazmıyorum olabilirim lakin okuma aktivitemde bir değişiklik yok. 2022 yılını 76 kitapla noktaladım. Bu sene hedefim 81 kitap okumak. Bu sene tiyatro ve çocuk kitabı kategorilerinde okuma yapmak istiyorum; bu yüzden sayıyı biraz yüksek tuttum. Kindle türkçe kitap satmaya başlasa ve istediğim kitaplara erişebilsem okumak istediğim daha binlerce kitap var.
Her sene başında klişe haline gelen hedef belirleme işini bu sene kitap sayısı hariç pas geçtim. Bu sene kendime koyduğum hedeflerim yok. Ne olacaksa olsun artık. Siz bu karıncaya bakıp kendinize bir hedef belirlemekten vazgeçmeyin. Hedefler insanı zinde tutar. Yaşam enerjisi yükler. Ben bir karınca olduğum için zaten kendime uğraşacak mini mini işler yaratıyorum. Bu da bir nevi beni hayata bağlıyor.
Bu kadar gevezelik kafi. Kahvem bitti. Sırada pazar gününe yakışır bir kahvaltı var. O zaman ne diyoruz!
Bir sonraki kahve bahane yazısında buluşuncaya dek şen ve esen kalın.
Huzur önemli bunu da unutmayın.
✄----------------------------------------------------------------------