16 Nisan 2017 tarihinde karar vermişim Kahve Bahane demeye. O zamandan bu zamana kah sevinçlerimi, üzüntülerimi kah heyecanlarımı, beklentilerimi yazdım. 2019 yılının sonlarına doğru acaba yeni yılda da yazmaya devam etmeli mi yoksa yeni bir seri mi başlatmalı sorusu geliyor aklıma. Bakalım önümde karar vermek için en azından bir ay daha var.
Zaman yine geçti gitti. Çocukken 2020'li yıllarda uçan arabalar olacağını zannederdik. Gerçek hiç de öyle olmadı. Biz yine ulaşımı otobüslerle, uçamayan arabalarla sağlıyoruz. Arabalar uçar mı, uçması iyi mi olur, kötü mü? orası tartışılır. İçinde bulunduğumuz zamanda gelişim kaplumbağa hızıyla ilerlerken, şimdi de Mars adlı bir dizide 2042 yılında insanoğlunun Mars'a yerleşme macerası izliyorum. Ve yine aklıma o soru. 2020 yılında uçan arabalar yoksa 2042 yılında da Mars'a yolculuk olmayacak mı?
2042 benim için kritik bir yıl. Ölmez sağ kalırsam, masa başında sekiz saat geçirmeye tahammül edebilirsem, o yıl emekli olacağım. Eee o zaman emekli paramla bir Mars'a gider gelirim değil mi? Belki de hiç geri gelmem. Orada kalırım.
Şimdilerde gidip geldiğim tek yer ofis. Kasım ayıdır, soğuktur demedim geçen hafta bisikletimle gittim işe. Böylelikle hayatımda bir ilki daha gerçekleştirmiş oldum. İki derecede bisiklet kullandım. Ben ki hava 18 derecenin altına düşünce isyan eden, donan insanım. Ve şimdi geldiğim noktaya bakın.
İnsan yaşadığı ortama ayak uyduruyor. Bu net. Bu yüzden, ben hayatta orada, burada yaşayamam demeyin. Oluyor hem de bal gibi oluyor. Bir inkar evresi var; o evreyi geçirdikten sonra kabulleniş başlıyor. Sonrası da ver elini iki derecede bisiklet yolları. İş yerinde sekiz saatten geri sayıyorum. Bitse de bisikletimle dönüş yoluna düşsem diye. Kış olduğu için hava erkenden kararıyor. Karanlıkta bisiklet sürmenin keyfi ayrı oluyor. Demem o ki nereden tutarsan tut mutluluk, nereden tutarsan tut huzur.
Yazı geldi huzur ve mutluluğa dayandı. Bunda sürülen yolların ve akşam yapılan sporun etkisi büyük. Aklıma farklı şeyler gelip, yazı olumsuzluğa evrilmeden son verme zamanı. Bu da böyle olsun.
Bir sonraki kahve bahane yazısında görüşünceye dek şen ve esen kalmayı ihmal etmeyin.
Sevgiler.
✄----------------------------------------------------------------------