24 Temmuz 2021

Kahve Bahane #Yarıda Kaldı



Bugün yazarım yarın yazarım derken, son kahve bahane yazısının üstünden 19 gün geçmiş bile. Bu nasıl bir öteleme durumuysa her sene doğum günümde yazdığım blog yazımı bile yazmadım bu yıl. Seneler ilerledikçe doğum günü kutlamalarının da tadı azalıyor gibi. Olsada olur, olmasa da olur tadında bir hal alıyor. Otuzlu yaşlarımın sonuna geldim. Üzülsem mi sevinsen mi bilemedim. Ben otuzlu yaşlarımı çok sevdim aslında. Birçok şeyi bu son 9 sene içinde yaptım, yoluna koydum. Kendimi geliştirdim. Tabiri caizse dolu dolu yaşadım. Darısı seneye kapımı çalacak olan kırklı yaşlara. 

Ne kadar hareketli olduğumu biliyorsunuz. Karınca gibiyim. Dur durak bilmem. Dedim ki kendime bir güzellik yapayım ve şu ahir ömrümde bir yarı maraton koşayım. Bugün itibariyle 85 gün sonra yarı maraton koşacağım. Antremanlara başladım. Neredeyse her gün spor salonuna gidiyorum. Koşunun yanı sıra kuvvet antremanlarına da başladım. Umarım her şey yolunda gider ve hayatımda ilk defa 21 km koşmanın tadına varırım. Hedef bu lakin yarı maraton öncesi iki minik koşuya iştirak edeceğim. Onlar artık çerez tadında olacak. 

Çıtır çerez tadında antremanlarını kontrol etmek için bizim bey bu sene bana doğum günü hediyesi olarak Garmin Vivoactive 4s aldı. Aman allahım! koluma taktığım andan itibaren kendisiyle aşk yaşamaya başladım. Aktif spor yapan ve benim gibi her şeyin çetelesini tutmaya bayılan biri için biçilmiş kaftan. 

Senelerdir Apple Watch mı alsam diye kıvranıyordum. Apple watchun şarj sorunu (saat dediğin şey her gün şarj mı ediliri yahu) yüzünden hep mesafeliydim. Yok ya Mi ile yola devam diyorum. Artık mi ile yolları ayırdım Garmin ile yola devam. 

Bak ne güzeldi buraya kadar. Az önce türk kahvemi içmiştim. Hava ılık. Bilgisayarımı aldım. Balkondaki şezlonga oturdum. Tam odaklanmış yazarken, komşulardan biri çim biçmeye başladı. Benim aklımdakilerde bir anda uçtu gitti.
Ben en iyisi mi spora gideyim. Komşum çimlerini biçmeyi bitirsin. Sizin kahve bahane okuma keyfinizde yarıda kesilsin. 

Söz bu sefer arayı bu kadar açmayacağım. 
Yakında görüşmek üzere, 
Şen ve esen kalın. 

✄----------------------------------------------------------------------
Paylaş:

5 Temmuz 2021

Kahve Bahane #Dikte



Havalar sıcak, keyifler yerinde. Dumanı tüten kahveler yerini içinde buz küplerinin yüzdüğü kahvelere bıraktı. Tatilde toplanan enerji yavaşça, hunharca harcanmadan kullanılıyor. Daha sakin, daha az şikayet eder bir yaşam tarzı benimsenmeye çalışılıyor. Spora yeniden başlandı. Tatlı tatlı kas ağrıları çekiliyor. Buna rağmen dondurma yemeye ara verilmedi. Çünkü dondurma hassas noktam. En son kahve bahane yazısından sonra ne haldesin derseniz; tam olarak yukarıdaki gibiyim. Fazlası var, eksiği yok.

Kitap okumalarımı biraz yavaşlattım. Yılın ilk yarısını geride bırakırken 50 kitapla vedalaştım. İçinde çok sevdiklerim de vardı. Yani bunu okumasam olur dediklerim de. Bu aralar Türkiye'den getirdiğim edebiyat dergilerini okuyorum. 

Yazıya kitaplardan başlayınca, aklıma bir zamanlar yazdığım; ne okuyorum, ne dinliyorum, ne izliyorum serisi geldi. Ne çok seri yaptım blogumda. En uzun soluklusu açık ara farkla Kahve Bahane. Kahve Bahane fanları var. Uzunca bir süre yazmayınca, mesaj yoluyla bana ulaşıp; neden yazmıyorsun diye hesap soruyorlar. Bu çok hoşuma gidiyor. 

Bir işin kolaylığını eleştirmeden önce onu denemek şart. Bazen yazı yazanları acımasızca eleştirenlerle karşılaşıyorum. Aman ne var bunu ben de yazarım diyenlerle. İşte tam da o anda ellerine bir kalem kağıt verin. Birçoğu bir paragraftan öteye geçemez. Tam bu anda neden yükseldiysem, bana ne oluyorsa. Aslında farklı bir konuyu ele alacaktım. 

Benim yazı yazma reflektörlerim spor yaparken, özellikle koşarken açılıyor. Öyle güzel şeyler geliyor ki aklıma. Dur bunu bloga yazayım diyorum. Sonrasında aklıma gelenler geldikleri gibi gidiyorlar. Aslında tam o anda olayı dikte etmek lazım. O gibi durumlarda akla gelen her zaman daha kıymetli. 

İki gün önce, koşu makinesinde tıngır mıngır koşarken, yaklaşan doğum günüm ile ilgili bir yazı taslağı oluşturdum aklımda. Gecenin köründe bilgisayarı açıp, oluşturduğum taslağı bir güzel yazarım dedim. Peki ne oldu? O güzel taslaktan bir kelime bile gelmedi aklıma. Hay aklımı seveyim dedim ve bilgisayar başına oturmuşken iki satır yazayım istedim. 

O yüzden ortaya karışık, yanar dönerli meyve tabağı kıvamında bir kahve bahane yazısı çıktı ortaya. 
Affola...

✄----------------------------------------------------------------------
Paylaş:
Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.