Peki bu acı beni yerimde oturmaya mecbur etti ama ben dinledim mi? Hayır tabii ki. Ağrı kesicileri içip, hafta sonu yine bir klasik müzik konserine gittim. Bu sefer yanıma minik not defterimi almayı da ihmal etmemiştim. Müziği dinlerken aklıma gelenleri not aldım. Güzel bir kısa öykü yazabilirim.
Pazar günü sinemaya gitmeye niyetliydim lakin sırt ağrım yüzünden onu ertelemek zorunda kaldım. Buralarda harika bir film vizyona girdi. Adı, Loving Vincent. Filmi Van Gogh'un hayatını, kendi tablolarıyla hazırlanmış bir hikayede izleme şansı veriyor. Benim gibi Van Gogh hayranıysanız, kesinlikle sizin de izlenecekler listenizde yerini alması lazım.
Rengi yeşil olan içeceklere karşı bir zaafım var. Yeşil renk Smoothie beni resmen kendine çekiyor. Bu güne kadar birçok değişik çeşidini tattım. Yasemin, bu smoothie nedir mi dediniz? Taze sebze ve meyvelerin püre haline getirilmesi sayesinde hazırlanan bir içecek demek doğru olur. En son içtiğimin içinde; yeşil ve kırmızı elma, kivi, muz, armut ve üzüm vardı. Ama benim favorim; ıspanak, marul, zencefil, avokado ve yeşil elma ile hazırlanmış olanı.
Yeşil renkten konu açılmışken, yakın zamanda bir çorba tarifi denedim. Enfes oldu. Rengi de yeşile yakın. Pek yakında, kış aylarında içinizi ısıtacak çok sağlıklı bir çorba tarifi blogda yerini alacak.
Bu Krakow'da geçirdiğim ilk Ekim ayı. Daha önce bu dönemlerde hep Türkiye'de oluyordum. İşin aslı kentin en güzel zamanı kaçırıp duruyormuşum. Sanırım sonbahar en çok bu şehire yakışıyor. Yazın bol bol fotoğrafladığım o güzelim yeşil ağaçları asıl şimdi görmelisiniz. Kırmızı, sarı, kahverengi yaprakları ile en ünlü ressamların tablolarını solda sıfır bırakacak cinsten. Parklarda yürümenin ayrı bir tadı var. Sanırım ilk kez sonbaharı çok sevdim ben. Sokaklarda gezinirken çektiğim fotoğrafları genellikle instagram hesabımda paylaşıyorum. Bloga eklediğim fotografların kaliteleri çok düşüyor. Bu konudan çok muzdaribim. Eğer bu sorunun bir çözümü varsa ve beni aydınlatırsanız mutlu olurum.
Ders çalışmanın yanı sıra, renkli kalemlerimin eşliğinde, masa başında zaman geçirmeyi seviyorum. Mandala boyama kitabı almıştım geçen sene. Şimdi günde 10 dakikamı onu boyamaya ayırıyorum. Beni rahatlatıyor. Onun dışında, bu sene kendi ajandamı kendim hazırlamak için kolları sıvadım. İlk Bullet Journal denememi yaptım. Şimdilik kendisi ile aramız çok iyi. Detaylı fotoğrafları ile yakında o da blogda yerini alacak. Pintereste sayısız çeşidi var. Hepsi birer sanat eseri sayılır. Çizim yeteneği olan kişilerin bullet journal ajandaları harika olmuş. Benim ajandam sanat eseri olmasa bile şirin oldu diyebilirim.
Türkiye ziyaretimde aldığım tüm kitaplar okundu ve biz kitapsız kaldık. Bu yüzden iki hafta önce kendime beyaz bir kindle aldım. Siyah olanı ise er kişisine verdim. Şimdi kitap okumaya tam gaz birlikte devam edebiliriz. Hafta sonları en büyük eğlencemiz kitaplarımızı alıp kitap kafeye gitmek. En son gittiğimiz kafeye resmen aşık oldum. Ayrıca menüde türk kahvesi bulmak benim için çölde su bulmaya eş değerdi. Türk kahvemi yudumlayarak saatlerce kitap okumanın zevkini hiçbir şeye değişmem. Uzunca bir süre başka yere girmek istemeyecek ayaklarım. Beni hep onun olduğu sokağa yönlendirecek.
Daldan dala atladığım blog yazımın sonuna geldim. Bir sonraki kahve bahane yazısında görüşmek üzere.
Kendinize iyi davranın.
Sevgiler.
Ben bu yazıyı sevdim diyorsanız; diğer kahve bahane yazılarına erişmek için tık yapmanız yeterli.
✄----------------------------------------------------------------------
Daldan dala olsa da yazını keyıfle okdum, ama bıraz dıkkat etmek,dınlenmek lazım. 🙈
YanıtlaSilDinlenmek şart sanırım. 1 hafta geçti üstünden ağrım halen devam ediyor.
SilBen sevdim bu seriyi. Kendine güzel hobiler edinmişsin. Bense henüz ingilizcemi ilerletmekle meşgulüm. Birde programlama'ya fena halde kafayı taktım. Benim de kendime göre güzel planlarım var...
YanıtlaSilTeşekkürler Mustafa. İngilizcem de bir yandan kendi kendine ilerliyor aslında. lehçe kursunda ortak konuştuğumuz dil ingilizce. Bu arada okulsuz ingilizce adılı bir blogum var. Orada ingilizce ders notları paylaşıyorum. Sana da kolaylıklar diliyorum.
SilÇok harika bir seri bu zevkle okutuyor, konserde tutulmuş olan yazıları merakla bekliyorum. Şunu bilir şunu söylerim Avrupa'ya sonbahar çok yakışıyor. Sarının her tonunu görebiliyor insan. Cafe çok tatlıymış, bu arada Lehçe kursunda başarılar. Geçmiş olsun♥️
YanıtlaSilTeşekkür ederim Ezgi. Konser yazımın taslağı hazır. Okuyucu ile buluşabilmesi için biraz daha edebi bir hal alması lazım. Fotoğraf kalitesindeki sorunu çözebilirsem sadece sonbahar fotoğrafları için bir yazı yazmayıda düşünüyorum. Bol bol görsel olacak.
SilFotoğraflarını bloga koyarken hangi seçeneği seçiyorsun ? Bende small medium large gibi seçenekler var. Ayrıca fotoğrafının kalitesi normalde ne kadar ? Mesala kaç mb ?
SilKüçük, orta, geniş, çok büyük seçenekleri var. Ben gelende çok büyük olanı seçiyorum. En düşün olanı 2 mb. Bazıları 5 mb kadar aslında. Mesela aynı fotoğrafları pixabay hesabıma yüklüyorum. Orada cam gibi. Bloga yüklediklerim ise çok kötü :(
SilBelki bir küçüğü seçmeyi deneyip ondan sonra ön izleme ile bakabilirsiniz. Belki en büyük için fotoğrafın çözünürlüğü yetmiyordur.
SilSen hep boyle daldan dala atlayarak yaz. Ben cok sevdim.
YanıtlaSilFransizca gibi zor bir dilden sonra ingilizce'ye laf edilmemesi gerektigini ogrenenlerdenim:)) Ingilizce kursun 2 ay surmus olsada, simdiki zamani cektigimde bu kadarmi yani diye saskaloza bagladigim dun gibi aklimda:))
Istersen ben sana kitap gonderebilirim, cunku bilirim kitapsiz kalmak nasil birseydir:)
Sonbahari sadece resimlerde seviyorum:)), agaclarin renkleri sahane otesi.
Canım. Güzel kalpli arkadaşım benim. E kitap ile sorunu çözdük çok şükür :) Ben kışı fotoğraflarda sevenlerdenim.
SilNe güzel denk gelmiş. Ben de yazılarımı yazarken genellikle kahve içerim :) Bu seriyi severek yazıyorum ve daha sık yazmayı istiyorum.Sevgiler.
YanıtlaSilYazı her satırıyla bana hitap ediyordu :) Konserde alınan notların peşine düşeceğim, takipteyim. Vincent' i anlatan film haberine bayıldım. Hemen internette buldum ve yarın izleyeceğim. Fotoğraflar, her ne kadar sizi mutlu etmese de benim içimi açtı. Teşekkürler, teşekkürler :)
YanıtlaSilVincent'i bu akşam izledim. Çok beğendim. Bu güzel yorum için teşekkür ederim. Sevgiler.
Sil