Kahve Bahane #17
Bu dolu dolu bir kahve bahane yazısı olacak. Benden söylemesi. Bu nedenle büyük boy kahvenizi hazır etmenizi öneririm. Kahve yoksa çay olur. Çay yoksa su olur. Sonuçta sıvı tüketimi önemli.
Bu aralar bir türlü yıldızımın barışmadığı su ile sporun sayesinde orta yolu bulduk. Neredeyse 2 aydır haftada üç gün spora gidiyorum. Antremanlarımın ağırlık odaklı. 4-5 kiloluk dambıllar ile yola başlamıştım. Şimdi etrafımda 8-9 kiloluk dambıllar var. Gelişimin en önemli şartı süreklilik. Spor sonrası kuvvetlendiğimi hissettiğimde duyduğum haz ise hepsinden güzel. Tüm bu çalışmalara rağmen ayva göbeğim yerinde duruyor. Onu hiç karıştırmayalım şimdi. Uzun vadede onun bir çaresine bakacağım artık. Olumsuz taraflara odaklanıp enerjimi düşüremem. Sporda beslenme önemli. İçim dışım protein oldu. Doğal yoldan protein ihtiyacını karşılamak zor iş.
Protein yazınca aklıma yumurta geldi. Yumurta bu aralar çok popüler burada. Etraf yumurtadan geçilmiyor. Çünkü paskalya kapıda. Dün Polonyalı arkadaşım bana çok güzel bir paskalya sepeti almış. İçinde renkli boyanmış yumurtalar var. Masamda baş köşeye yerleşti. Sepetten kafasını uzatmış kuzucuk, tavşan ve civciv bana bakıyor şu an.
Masam nasıl karışık. Her yerinde kağıtlar, notlar var. Kendi içinde bir düzeni olan karışık masamı seviyorum. Sabahları büyük bir özenle masamı topluyorum. Duyan da boydan boya bir masam var zannedecek. Altı üstü bir metre genişliğinde bir masa. Akşama kadar yine karışıyor. Bu karışıklığın içinde minik çizimler yapmaya devam.
Sadece masam değil aslında kafam da arada bir karışıyor. Onu tam toparladım diyorum sonra hop tekrar karışıyor. Bu hafta toplarladığım bir haftadayım. Toparladığım zamanlarda kendimi daha huzurlu ve özgüvenli hissediyorum. Uzun bir aradan sonra cuma akşamı arkadaşlara buluştuk. Her hafta, hep aynı mekanda hep aynı saatte buluştuğumuz bir arkadaş tayfamız var. Friends dizisi gibiyiz. Masaya devamlı birileri gelip gidiyor. Gelen muhabbete dahil oluyor hemen. Uzunca bir aradan sonra yazmamın nedeni ise atı haftadır burada yoktular. Amerika'ya iş için gitmişlerdi. Döner dönmez rutinimize geri döndük. Gittiğimde beni çok güzel bir sürpriz bekliyordu. Bana ta New York'tan hediyeler gelmiş. Çok tatlı bir bardak ve bir tişört.
Bazı hafta sonları evden adımımı dışarı atmıyorum. Bazen de eve uğramıyorum. Bu hafta sonu hep sokaklardaydım. Cumartesi dişçi ile randevum vardı. Dişçiden sonra enteresan sanatsal çalışmaların sergilendiği bir müzeyi ziyaret ettim. Müze yazısını ayrı yazayım ki çektiğim görseller arada kaynamasın.
Aslında arada kaynamamasını istediğim bir konu daha var heybemde. Bunu yazının sonuna yazmayı uygun buldum. Bazı okuyucular yazılanların ilk ve son paragrafını okuyor gibi hissediyorum. Kitap okuyucularının sıklıkla ziyaret ettiği 1000kitap adlı sitede bir etkinlik başlattım. Hep beraber Stefan Zweig kitapları okuyoruz. Şu an katılımcı sayısı 81. Oldukça güzel değil mi? Eğer siz de bir kitap kurduysanız ivedilikle etkinliğe iştirak etmenizi bekliyorum.
Aklımda olanların bir kısmını yazdım. Uzun olacak demiştim ama olmadı sanırım. Eğer kahveniz henüz bitmediyse geçen bir mikro öykü yayınlamıştım. Okuyun bence seversiniz. Veya ölümüne eleştirirsiniz. Her ne olursa olsun, canınız sağ olsun.
Bir sonraki kahve bahane yazısında görüşünceye dek şen ve esen kalınız.
Sevgiler.
✄----------------------------------------------------------------------
Spora azimle devam ettiğin için tebrik ederim Yasemin. Bu arada çizimlerin sevimli gözüküyor . Çizimlerle birleştireceğin öykülere hazırlık yapıyorsun sanırım. Friends'teki ortam oluştuysa orayı sakın bozmayın bence. ;)
YanıtlaSilKalemine sağlık.
Teşekkür ederim Zafer. Çizimler alıştırma amaçlı biraz. Bol bol deneme yapmalıyım. Her gittiğimizde o hissi yaşıyorum. Hatta geçenlerde ben de burada garson olarak çalışmaya başlasam tam olacak dedim.
SilAksiyona seyir bir yazı olmuş. Spor ve yumurta deyince hep bir çekiliyorum. Arkadaşım o kadar çok yiyordu ki ben artık yiyemiyorum yumurta. :)
YanıtlaSilAyrıca çizimler sevimli ve geliştirilebilir. :)
Benim yazılarım az biraz aksiyon barındırıyor sanırım. Ben de pek sevmem yumurtayı. Sadece günde bir tane tüketiyorum. Bir gerçek var ki yumurta protein deposu keşke o kokusu olmasa. Çizimler için daha bir kaç ton ekmek yemem lazım. Teşekkür ederim.
SilSpor yapmak gerçekten önemi. sadece ayva göbek için değil daha enerjik olmak içinde şart.
YanıtlaSilKeyifli bir yazı olmuş, hemencecik bitiverdi :)
Ben spor yapmayı oldukça seviyorum. Yaşam kalitesini arttırmak için gerekli. Teşekkür ederim. Ya benim sorumun uzun uzadıya yazamıyor olmak. Yazdıkça bunu anlıyorum.
Silayva göbeği giderse ne yaptığını bana da söyle :D çizimlere bayıldımm :)
YanıtlaSilSanırım onun gitmesi için sıkı bir diyet şart. Diyet diyince sen zaten zayıfsın ne gereği var diyorlar ama doğru bilinen yanlışlardan biri sadece. Yağ alımını düşürmedikçe o göbek gitmez diyorum bende. Şimdilik yeme içmeme pek karışmadım. Alt yapıyı oluşturuyoru. Kas kütlesini arttırdıktan sonra inşallah beslenmeye biraz daha özen göstereceğim. Başarılı olabilirsem neler yaptım diye paylaşırım. Teşekkür ederim. Çize çize daha güzel olacaklar. Öyle umuyorum.
SilÇizimler çok şirin,spor önemli şu ara yapamasam da seviyorum spor yapmayı.....
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Kesinlikle önemli. Ben de çok severim spor yapmayı.
SilSankim kendimi gördüm :) .Kupan harika bu arada.Mutlulukla kullan.
YanıtlaSilÇok teşekkürler. Ne güzel bir iltifat böyle. Ben senin eline su dökemem çizim konusunda. Kendi kendime yuvarlanıp duruyorum. Umarım zamanla gelişecek ve daha güzel çizimler ile dolacak sayfam :) Sevgiler.
SilMasandaki paskalya ruhu şahane :)
YanıtlaSilAma en çok Jack'i beğendim hatta gözlerimi alamadım
Jack ve ayrılmaz ikiliyiz. Seneler önce almıştım onu ve aldığımdan beri masanın baş kahramanıdır. Yakında hiç ayrılmaz bir ikili olabiliriz. Dövme yaptırmayı düşünüyorum. Bakalım hayırlısı :)
SilYaza 2 ay kalmışken ben de spora hayatımda ilk defa programlı olarak başladım. Beslenme ile de destekliyorum. Spordan sonra insan gerçekten kendini bir şeyler başarmış, sorumluluklarını yerine getirmiş gibi hissediyor. Yumurtalar şirin görünüyorlar ve arkadaşlar insana kendini şanslı hissettiriyor.
YanıtlaSilZweig da harika bir seçim, özellikle "Bir Kadının Yaşamından 24 Saat" adlı kitabını çok beğenmiştim ben.
Beslenme ile desteklemek çok önemli. Spor sonrasındaki o hissi çok iyi biliyorum. Ve beni mutlu ediyor.
SilZweig'ın şimdiye kadar 14 kitabını okudum. Hepsini de severek okudum. Bu kitabı seneler önce okumuştum.