19 Nisan 2021

Kahve Bahane #Yağmur



Yağmur, kahve bahanenin başlığında yer almayı sonuna kadar hak ediyor. Çünkü bir haftadır sürekli yağıyor. Gecesi gündüzü yok. Gökyüzü gri bulutlar ile kaplı. Böylelikle tek keyfim olan sabah yürüyüşlerim de elimden alındı. Geriye ne mi kaldı? Ben de pek emin değilim. 

Robot gibiyiz. Yaptığımız şeyler hep aynı. Yaşamı idame ettirmek için markete git, hafta içi çalış, iki günlük hafta sonunda evde otur, yeni mesai gününü bekle. Bilim kurgu okumayı, izlemeyi severim. Bugün biraz bunun üzerine düşündüm. Çoğu filmde Dünya'nın başına bir şeyler gelir ve insanlar dev uzay gemilerini mesken tutar. İşte şu an kocaman bir uzay gemisinin içindeyiz gibi hissediyorum kendimi. Farklı hiçbir şey yapamıyoruz. 

Beklenen bebekler için (Yakın zamanda hem teyze, hem de hala olacağım. Arkadaşlarım sağ olsun.) birçok ciciler ördüm. Geri kalan iplerle kendime bir depresyon hırkası örüp, depresyona girmeyi planlıyorum. 

Bazı şeylere de plansız başlıyorum. Mesela son üç haftadır et yemiyorum. Bir sabah uyanıp, evet evet ben vejetaryen olmalıyım diye açmadım gözümü. Her şey kendiliğinden gelişti. Bol bol sebze yemekten keyif alıyorum bu sıralar. 

Yürüyüş yapamıyorum bari evde spora devam edeyim dedim. Dedim de yine incittim sırtımı. Bir nokta var sol tarafımda. Kürek kemiği dedikleri yerin hemen altında. Vakti zamanında ben orayı incitmiştim. Şimdi biraz fazla yüklenince ince bir sızı yerleşiyor oraya. Neyse ki sıcak su torbası imdadıma yetişiyor. Hem böyle yağmurlu ve soğuk havalara sıcak su torbası çok yakışıyor. 

Yağmurlu havalara en çok yakışanları sıralayacak olsak, ilk üçe kitap okumak da girer. Bu ara yine verdim kendime gazı. İngilizce kitap okuma grubuna katıldım. Bir haftada iki kitap okudum. 

Beyin şaşkın, beyin yorgun, nöronlar çift kale maç yapıyor. Üç Şubat akşamı başladığım Lehçe çalışmalarıma ara vermeden devam ediyorum. Ne içindeyim Lehçenin ne de dışında. Anlayacağınız yuvarlanıp gidiyoruz tabirinin vücut bulmuş haliyim. 


✄----------------------------------------------------------------------
Paylaş:

5 yorum :

  1. Eğer hava çok soğuk değilse yağmur altında yürüyüşte düşünülebilir, hatta çok da keyifli olur:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Ah Nisan olunca insanın aklına bahar yağmuru geliyor değil mi? Ama nerde, hava buz gibi. Geçen hafta eldiven ve bere ile çıktım dışarıya.

      Sil
  2. Ben de uzun süredir yemiyorum et; ama vejeteryanım da diyemiyorum tabii. :) Pek sevip tüketmem zaten. Ama uzun süre yemeyince hem hayvanlar hem de doğa/su dengesi için iyi bir şey yaptığımı düşünüp aferin demeden duramıyorum kendime :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de aynı durumdayım aslında. Yemesem hiç aklıma gelmez. Bir aferinde benden gelsin o zaman. Sevgiler.

      Sil
  3. Eğer evdeysem o cama vuran yağmur damlalarına bayılıyorum :)
    Geçmiş olsun. Uzun zamandır bende yürüyüş yapmak istiyorum lakin maske yuzunden vaz geçiyorum......
    Sanıyorum devamlı evde olmak ve mutfakta daha çok zaman geçirdiğimden, bende salçalı yemek yemek istemiyorum. Hep aperatif olsun veya salata içinde bişeyler olsun öyle yiyeyim istiyorum.
    Selamlar, sevgiler.

    YanıtlaSil

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.