13 Mayıs 2013

Beyrut Gezi Notları 1. kısım

Çok büyük heveslerle gittiğim Beyrut'tan pek haz alamadım. Bu nedenlere içimden bir şeyler yazmak gelmiyor. Bol resim az yazılı bir post olsun istedim. İlk gün Hamra caddesinden yürüyerek kornişe gittik. Meşhur güvercin kayalıklarını gördük. Her turist gibi önünde poz verdik.

Az ilerisinde oturup dinlenebileceğimiz çay bahçesine benzer mekanlar vardı. Bizde böyle turistlik bir yer olsa hemen sağına soluna güzel mekanlar açarlar. Adamların umurunda değil gibiler.


 Biraz soluklandıktan sonra caddelerinde, sokaklarında turlamaya başladık. Gezdikçe sinirim bozuldu diyebilirim. Her yer iğrenç kokuyor. Şehirde genel bir pislik hakim.  Bazı binalarda halen savaşın izlerini görmek mümkün. Ama aradan geçen onca yıla rağmen kendilerini düzeltmek için bir çaba sarf etmemişler gibi.



Trafik çok kötü.İstanbul trafiğini bunun yanında süper kalıyor. Kimsede kırmızı ışık kavramı yok. Herkes her yerden fırlıyor. Sağlı sollu. Çok şaşırdım. Yaya olarak size yeşil yansa bile vızır vızır geçen arabaların arasından yol bulmak zorunda kalıyorsunuz.
İşin en güzel kısmı sadece yemekleriydi. 3 gün boyunca çok güzel mezeler ve yemekler yedik. Yiğidi öldürürüm ama  hakkını yemem.
Tüm bloglar da gece hayatı süper diye okuyordum. Ya bizim gece hayatı kavramınız farklı, ya da yazan arkadaşlar taksimden bir haberler.
Akşam için kendimize bir ziyafet çekelim dedik. Salaş bir yere kendimiz attık. Aslında Onur tabelasını görünce ben bunu okumuştum, bilindik bir yer dedi. İçeri girdiğimizde bizi çok sıcak karşılayan bir bey vardı.
Vedat Milor'ün çekim yaptığı Le Chef restaurantmış. Servis yapan bey bizim Türk olduğumuzu öğrenince bize Türkçe açıklamaları olan menü bile getirdi.
İşte Arakla tanışmamız bura da oldu. Süper bir tadı var. Ben rakının tadını çok severim. Tadı bizim rakı ile aynı tek farkı boğazınızı yakmadığı için ne kadar içtiğinizi anlamıyorsunuz. İçimi çok kolay.
Le Chef meze konusunda inanılmazdı. 3 gün boyunca tattığım en iyi mezelerin sahibi kendisi.



 Humus

 Arak

 Fava

Kebap
Paylaş:

0 yorum :

Yorum Gönder

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.