1 Kasım 2018

Kahve Bahane #32


Kahve bahane arşivi gün geçtikçe büyüyor. Ben yazmaktan siz de okumaktan zevk aldığınız sürece kahve bahane serisi blogda hep var olacak. Üstüne basa basa söylediğim bir şey var. Bir Tutam Karınca tamamen kişisel bir blog. Bir ticari kaygısı yok. Okunduğu ve yorum aldığı zaman mutlu oluyor. Hepsi bu.

Arada bir farklı konular hakkında yazıyorum. Onların çıkış noktası da aslında merak ettiğim şeyleri araştırırken, bunu bloga yazayım da benim gibi merak eden birileri varsa nasiplensin düşüncesi. Mesela Çantanın Tarihi  adlı yazım ve bu yazıdan önce yazdığım Halloween Cadılar Bayramı yazım böyle oluştu.

Kahve bahane yazısının görsellerini, daha kaliteli ve göze hitap ettikleri için genelde internetten buluyorum. Bugün uzun bir yürüyüşün ardından, minik bir kafede leziz bir kahve içtim. Kahvemi yudumlarken bir sonraki kahve bahane yazısının görseli de benim objektifimden olsun dedim. Yazının başında yer alan görselin hikayesidir bu. 


Polonya'nın dini bayramları bize kıyasla çok fazla. 1 Kasım günü de mezarlıkları ziyaret ettikleri özel bir gün. Bu özel günde, mezarlıklar nasıl oluyor diye oluşan merakı gidermek adına, ben de Krakow'da yer alan bir mezarlığa gittim. Oldukça kalabalıktı. Krakow'da böyle kalabalık ortamları gördüğüm günlerin sayısı pek azdır. Mezarların hepsi çok bakımlıydı. İnsanlar çiçekler ve mumlar alıp ziyarete gelmişlerdi. Mezarlıkları ziyaret etmek insanda hoş bir etki bırakmıyor tabii ki. İnsanın içini garip bir hüzün kaplıyor. Ve aslında kafamıza taktığımız şeylerin pek de önemli olmadığını bize hatırlatıyor.




İş arama sürecim devam ederken, iki hafta önce girdiğim mülakattan bir ses çıkmamasına biraz üzülmüş olabilirim. Heyecanımı bastırıp, kendimi ingilizce ifade etmek beni bir hayli zorluyor. Aslında ben elimden geleni yaptığımı düşünüyorum. Sanırım artık vitesi ikiden üçe çıkarma zamanı geldi. Yine biraz zorlamak ve bir tık ileriye taşımak lazım ingilizceyi. Nasıl olacak pek bir fikrim yok. Bazen motivasyonum düşüyor. Olmuyor Yasemin, sen de ancak bu kadar yapabiliyorsun diyorum kendime. Sonra hadi biraz daha dene. Belki bu kez olacak diyorum.


İkilemde kalıyor olmak zor. Başarmak için denemek lazım mottosundan yola çıkarak şimdilik gaz veriyorum kendime. Gazı verip vitesi bir üst vitese atarsam belki bu sefer olur. Neden olmasın?
Bir çin atasözü der ki; Başarı belki insana çok şey öğretmez, fakat başarısızlık çok şey öğretir. 
Şimdi derin bir nefes alıp ileriye odaklanma vaktidir.

✄----------------------------------------------------------------------
Paylaş:

24 yorum :

  1. Sevgili Yasemin Hanım, Shoepera'dan tekrar merhaba:) Paylaşımınızı keyifle okudum. Polonya hiç ziyaret edemediğim bir ülke olduğu için güncel bilgileri sizden almak çok hoşuma gitti. Yabancı dil konusuna gelirsek sakın ola "Demek ki bu kadar oluyor." duygusuna girmeyin. Türkiye'de ingilizce öğretiminde eksik ve hatalı politikalar uygulandığı için bizim insanımızda "ancak bu kadar olur, demek ki bende çok yatkınlık yok" gibi düşünceler oluşur. Halbuki hiç ilgisi yok. Türklerin yabancı dile bakışı ile bir yabancının sizin yabancı dilinize bakışı çok farklı. Yabancılar o dilin ana diliniz olmadığını biliyor ve sizden kusursuz olmanızı beklemiyor. Günden güne daha da ilerleteceksiniz. Şu anda bir Türk zihniyle düşünüp yabancıyla konuşurken Türkçe düşünüp saniyeler içinde çeviri yapıyorsunuz.
    İlerlettikçe artık zihninizin içinde "ingilizce düşünmeye başlayıp" otomatik olarak daha da akıcı konuşacaksınız. Tıpkı araba kullanmak gibi. İlk başlarken devamlı adımları düşünürüz; aynaları kontrol etmeliyim, şimdi debriyaja yavaşça basacağım, evet şimdi vitesi değiştirmeliyim..." gibi. Gitgide beceriniz keskinleşir ve bir zaman sonra tek elinizle direksiyonu çevirir; diğer elinizle kahve içip radyo ayarları yapar ve arabadakilerle sohbet edersiniz. Yabancı dil de aynen bu şekilde. Yabancı dili çok iyi olanların da sizden hiçbir fazlası yok. Bir an önce güzel iş havadislerinizi de beklerim. Olacak bu iş. Öyle çağıralım; öyle de olsun. Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslı hanımcım bu motivasyon dolu yorum için çok teşekkür ederim. Beyin gelende olumsuza doğru gitmeye ve orada kalmaya çok yatkın. Eskiye oranla Türkçe düşünüp İngilizce konuşma oranımda oldukça bir azalma var. Henüz yeterli kıvamda değil. Ve sanırım bu konuda biraz mükemmeliyetçi olmaya çalışıyorum.
      Umarım güzel havadislerimi yazacağım günler de gelir. Sevgiler.

      Sil
  2. Bizim mezarlıkları düşününce ,yabancıların mezarlıkları ne kadar muntazam ,dedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben saygısızlık olmasın diye sadece 2 kare fotoğraf çektim. Onuda çaktırmadan çekmeye çalıştım. Keşke tümünü görüntüleyebilme şansım olsaydı. Her santimetrekaresi düzenliydi.

      Sil
  3. Bana da çok değişik geldi böyle bir bayram.
    Aslında insan hem hüzünlü hissediyor mezarlık ziyaretlerinden sonra hem de hayata bakışını yeniden sorguluyor. En azından ben böyle hissediyorum diyebilirim.

    İş konusunu umarım senin için en güzel, hayırlı şekilde bir sonuca ulaştırabilirsin. Güzel haberlerini bekliyoruz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her dinin kendine has bir kültürü var. Biz de böyle bir gelenek yok sadece bayramlarda ziyarete gidiyoruz dediğim de buradaki arkadaşlarım şaşırıyor.
      Güzel dilekleriniz için teşekkürler.

      Sil
  4. Polonyalıların epeyi dindar olduklarını okumuştum bir yerde. Sizin yazınızda da görmüş oldum.
    İngilizce'yle imtihanda başarılar diliyorum. Motivasyonu kaybetmeyin, geliştirirsiniz bence.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Polonya halkı çok dindar. Çoluk çocuk, genç yaşlı hiç bir dini töreni aktiviteyi atlamadan yerine getiriyorlar.
      Teşekkür ederim. Bu kadar güzel yorum bana motivasyon oluyor. Başarabileceğime olan inancım artıyor.

      Sil
  5. Mezarlık ne güzel, ne kadar bakımlı imiş!

    Sizin yaşınıza karamsarlık yakışmıyor, başarmak çok zor değil zannımca ;)
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok bakımlı gerçekten. Mezarlıkta bile bir düzen hakim.
      İnsan bazen daha gençken halletseydim diyor bazı şeyleri. İngilizce de bunlardan biri. Ama öğrenmenin ve başarmanın yaşı yoktur mottosuyla ilerliyorum ben.
      Sevgiler.

      Sil
  6. Mezar ziyaretleri bir yandan insanlara yaşamlarını sorgulatıyor, diğer yandan da bazı şeylerin göründüğünden önemsiz olduğunu hatırlatıyor. Bir günü böyle bir etkinliğe ayırmak ilginçmiş, çiçekler ölüm figürüne biraz da canlılık katmış. Bilgilendirme adına teşekkürler.

    YanıtlaSil
  7. Ah birazda şu güzelliği ve düzenliliği bizlerde örnek alsak bildiğin park gibi mezarlık değilde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke. Örnek alınabilecek çok şey var. İnsan görünce neden benim ülkemde de yok diye sorguluyor maalesef.

      Sil
  8. Mezarlık sanki mezarlık değil de film seti gibi. Bu kadar bakımlı olması ilginç.
    İş arayışında olduğunu belirtmişsin. Peki ne gibi işler arıyorsun?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim çektiğim kareler film setinin arkası sayılır. Çok daha muazzam ve mükemmeldi. Ben saygısızlık yapıp elimde telefon ile gezmek istemedim. Sonuçta insanlar oraya dua etmeye ve ziyarete gelmişlerdi.
      Benim uzmanlığım finans üzerine.

      Sil
  9. Bazen sadece paylaştığınız yazılardaki görseller için bakmıyor değilim :) fotoğraf çekmeyi seven ve ilgisi yüksek olan birisi için güzel fotoğraflar ve bu ilgiye sahip birisi için güzel bir malzeme sunuyor yaşadığınız yer. bizim buralarda çok yok böyle yerler. var da bize uzak :) siz de uzaksınız gerçi. yazılarınız yaklaşsın yeter değil mi ? kafa dağıtmak için ve vlog furyaları arasında biraz da olsun sessiz sakin blog ''dinleyebildiğimiz'' için sıkça uğramaya değer.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fotoğraf çekmeyi sevenler için burası tam bir cennet. Ayrıcı güzel kareler yakalamak için çok uzaklara da gitmeye gerek yok. Ben çok fazla anlamıyorum fotoğraf çekmekten. Işık ayarı, kompozisyon bunlar bana uzak. Ben o an ne gördüysem, bunu çekip bloga eklemeliyim mottosuyla kolları sıvıyorum. Bu kadar amatör olmama rağmen blogda sadece görselleri görmeye gelen birilerinin varlığı beni mutlu etti. Teşekkürler.

      Sil
  10. Avusturyada da mezarlik günü Kasim in 1i. Cok temiz düzenli tutarlar mezarlari gercekten de. Dilerim en kisa zamanda arzu ettigin isi bulursun . Internetten babbel a bir bak istersen. Hem oradaki kurslara uygun bir fiyata sanirim 20€ civari kaydoluyorsun, hem de insanlarla forumlarda istedigin dilde yazisip ilerletiyorsun. Ben Italyanca ya baslamistim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Katoliklerin oldukça önemsiyor mezarlıklarını. Bu güzel bir şey. Güzel dilekleriniz için de teşekkür ederim.

      Sil
  11. Kesinlikle senin görsellerinle okumak da ayrı bir güzel oldu.

    Yılmak yok Yasemin, senin için doğru olan iş seni bekliyor bence. Birbirinize kavuşuncaya kadar biraz daha vardır belki..
    Güzel haberlerini bekliyoruz <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah Ezgi'cim. Bazen biraz karamsarlığa düşmüyor değilim. Sonra hadi Yasemin olacak olacak diyorum.
      Sevgiler.

      Sil
  12. İnanılan din ne olursa olsun mezarlıkların yaşayanlar üzerinde bıraktığı etki değişmiyor. Aslında bu etki önemli, mezarlık ziyaretlerini dönem dönem yapmalıyız. İngilizce konusundaki düşüncem insan her zaman daha iyisini yapabilir, inanın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında geçmiş dönemden bu güne gelen değişimimi ve gelişimimi görünce evet neden daha iyi olmasın diyorum kendime. Fakat insan kötü olanı düşünmeye daha odaklı gibi geliyor. Bu yüzden bazen başım önüme eğiliyor. Acaba buraya kadar mıydı diyorum kendime. Sonra önceki halim aklıma geliyor ve toparlıyorum. O kadarını yapan bunu da yapar diyorum. Bakalım zamanla göreceğim.

      Sil
  13. Sağlık olsun da gerisi nasıl olsa hallolur. İşte hallolur ingilizce de kendinize iyi bakın. Resimler çok güzel hüzünlü biraz. Hülya

    YanıtlaSil

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.