Ukulele etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ukulele etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Aralık 2017

Kahve Bahane #10


Soğuk, daha da soğuk olacak. Artık kış ayını tam anlamıyla yaşamaya başladık. Hava sıcaklığı sıfır derecenin üstü çıktığında "bugün hava güzel" diyebiliyoruz. Bu kelimeyi bir gün kuracağım aklımın ucundan geçmezdi.

Hayat böyle zaten aklına gelmeyen şeylerin başına gelmesiyle akıp gidiyor. Bundan tam 3 sene önce Kasım ayının son haftası Krakow'a ilk adımımı atmıştım. İlk geldiğimde bu şehri seveceğimi hissettim ve hislerim beni yanıltmadı.

Türkiye'de olduğum dönemde, biri çıkıp "Lehçe öğreneceksin sen" deseydi; sanırım kocaman bir kahkaha atar ve ben daha yarım yamalak bir yabancı dili konuşurken ikincisini nasıl öğreneyim derdim. Bugün iki aylık kurs serüvenimin sonunda birçok Lehçe kelimeyi kafama kazıdım.

Kursum bitti. Bunun için üzgünüm. Haftanın üç gününü dolduran bir aktiviteydi benim için. Zorunlu olarak dışarı çıktığımdan dolayı günlük yürüyüşlerimi yapabiliyordum. Soğuk yüzünden burnumun ucunu bile dışarı çıkarmaya üşendiğimi itiraf etmenin tam yeri şimdi. Şubat ayında yeni bir kurs başlıyor. O zamana kadar ek bir kurs bulursam devam etmeyi planlıyorum.

Yılın en önemli anı yaklaşıyor. Christmas çılgınlığı ortalığı sarmış durumda. Bu zamanda herkes daha bir rahat. İnsanlar izin alıyor devamlı. Alışveriş yapıyorlar bol bol. Krakow sokakları ise görülmeye değer. Her yer ışıl ışıl. Meydanlarda devasa çam ağaçları var. Noel ruhu tüm şehri etkisi altına aldı şimdiden.

Krakow

Krakow

Krakow

Ağaçlar demişken tüm o güzelim sarı yapraklar ağaçları terk ettiler. Şimdilerde hepsi uzunca bir uykuya yattı. İlkbahar gelene kadar şehir gri bir görünüme büründü. Güneş ise pek nadir uğrar oldu pencereme. Bu nedenle, kış ayı geçene kadar depresif hissetmemek adına d vitamini içmeye başladım yeniden. Ne kadar işe yarayıp yaramadığını gelecek yazılarımdaki ruh halimi ele alarak hep birlikle gözlemleyebileceğiz.

Maymun iştahlı olamamdan mütevellit, şimdilerde ilgim evdeki ukulele denen minik müzik aletine kaymış durumda. Müzik kulağından yoksun olan biri olarak, elime alıp duyduğumu çalmaya çalışayım demek benim için imkansıza yakın. Tabları okuyarak ( amanın ne zormuş o iş ) bir iki parça çalmaya çok yakınım. Notalara basıyorum da ritim konusunda biraz sıkıntılarım var.



Bir diğer sıkıntım ise korku filmleri izleyememek. Geçen gece bir korku filmi izleyelim teklifine sazan gibi atlayıp, neden olmasın dedim. Tam anlamıyla korku değildi aslında. Türü gerilime daha yakındı. Buna rağmen filmi parmaklarımın ardından izlemek zorunda kaldım. Farkındayım hepsi senaryo, gerçek değil ama gel sen bunu filmi izlerken beynime anlat. Yok sanki filmin başrolünü bana vermişlercesine kendimi kaptırıyorum. Anlayacağınız bir korku filmi izleme girişimim daha başarısızlıkla sonuçlandı.


Başarısızlıklar olmasa başarmanın verdiği hazını hiçbir zaman bilemeyiz öyle değil mi? Bu nedenle başarız olmak kötü olarak alılanmamalı diye düşünürüm hep. Bir gün gözlerimin önünden parmaklarımı çekip o korku filmlerini izleyeceğim günler de gelecek diyip kendime biraz gaz vereyim. Sonuçta "inanmak başarmanın yarısıdır" diye boşuna dememişler.

Nerden nereye geldi bu yazı böyle. Daha çok daldan dala atlamadan ve serinin bir sonraki yazısına da yazacak bir iki kelam bırakarak, serinin onuncu yazısını sonlandırma zamanı geldi de geçiyor bile.
Bir sonraki kahve bahane yazısında görüşünceye dek esen kalın.
Trt kapanışı gibi oldu.


Trt demişten bu parçayı eklemeden edemedim.




✄----------------------------------------------------------------------
Paylaş:
Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.