29 Temmuz 2019

Karınca Kafe - Gün Batımı


Burası hayalleri büyük kendisi küçük bir kadının kafesi. Bu satırlarla tanıdınız siz Karınca Kafeyi. Her gün misafirlerine mis kokulu çörekler hazırlar bu kafenin sahibi. Gün batarken tezgahının üstündeki çörekler biter. Tüm gün boyunca sayısız kez demlenen çay ve kahve kokusunun enfes karışımı kafenin duvarlarına siner. Yaz olunca kafenin önündeki yaseminlerin kokusu eşlik eder çay ve kahve kokusuna. 

Karınca Kafenin küçük bahçesinde, bahçe çitlerini saran yaseminlerin karşısında iki tane beyaz masası, onları çevreleyen beyaz sandalyeleri, yerdeki saksıların içinde açan rengarenk çiçekleri, masaların üstünde minik taze lavanta ve fesleğen saksıları var. Gün batımında bir delikanlı gelir oturur o beyaz masalardan bir tanesine. Siyah bir takım elbise giyer yaz kış demeden. Masaya oturur oturmaz ince belli bardakta demli bir çay söyler kendine. Ceketini çıkartır asar sandalyesinin arkasına. Yanından hiç ayırmadığı çantasından siyah ciltli bir defter çıkartır. Kalemini parmaklarının arasında bir iki tur çevirir, masanında duran çayından koca bir yudum alır ve yazmaya başlar. Adeta kalemiyle sohbet eder gibi yazar. O kalemine anlatır içindekileri; kalemi de deftere döker söylediklerini, düşündüklerini. Çayını bitirdiğinde, yazmayı bırakır. Kalemini öper. Defterini kapatır. Kadına içten bir tebessümle iyi akşamlar diler. Bu böyle aylar boyunca sürer. Yaz kış demenden her gün aynı saate gelir bu delikanlı. Aynı ritüelleri bıkmadan tekrarlar. 

Sonra bir gün delikanlı gelmez olur. Kadın acaba ne oldu diye düşünmekten kendini alamaz. Aradan günler geçer, delikanlı uğramaz olur karınca kafeye. Kadın üzülür. Onun geleceği saate yakın her gün taze çay demlemekten vazgeçmez. Bir umutla delikanlının geleceği günü bekler. Günler haftaları, haftalar ayları kovalar. Kadının umudu geçen günlerle birlikte azalır. Bazı gün batımlarında gözleri dalar, acaba şimdi nerede diye düşünmeden edemez. 

Bir gün batımında kadın yine mis gibi çayını demlemişken, elinde paketiyle bir kargo görevlisi girer içeri. Bu paket bu kafenin sahibi için der. Kadın şaşırır. Paketin üstünde kimden geldiğine dair hiçbir bilgi yoktur. Kadın büyük bir merakla paketi açar. Paketin içinden Gün Batımı adlı bir kitap çıkar. Yazarını daha önce tanımadığı bir kitap. Hemen sayfalarına göz atmaya başlar. Kitabın ilk sayfasında, "Bana ilham veren Karınca Kafe'nin sahibi güzel kadına teşekkürler" diye bir not ilişir gözüne. İşte o zaman her gün batımı kafesine gelen delikanlının kitabını elinde tuttuğunu anlar. Gözleri dolar. Kendine ince belli bardakta demli bir çay doldurur ve delikanlının kitabını yazarken oturduğu sandalyeye oturup kitabı okumaya başlar...


Devam edecek...
✄----------------------------------------------------------------------
Paylaş:

3 yorum :

  1. Keyif verdi, lakin biraz daha detaylarla süslendirilebilirdi, ani geçişler olmuş. Kaleminiz daim olsun.
    Sevgimle,

    YanıtlaSil
  2. Anlatım her kareyi yaşattı adeta yüreğinize sağlık. Bir ara kutudan düğün daveti çıkacak diye korkmadım değil :) güzeldi

    YanıtlaSil

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.