27 Temmuz 2018

Kahve Bahane #23



Çalakalem bir kahve bahane yazısı okumaya hazırsanız başlıyorum. Oldukça yoğun bir hafta geçirdim. Tanımını beden yorgunluğu değil de beyin yorgunluğu olarak yapsam yanlış olmaz. Uzun bir aradan sonra hiç olmadığım kadar haşır neşir durumdayız canım ingilizce ile. Aramız iyi şimdilik.
Tam burada bir itiraf yazma zamanı. Böyle sabah erkenden evden çıkıp gitmeleri özlemişim. Sabah erken kalmak farklı, hazırlanıp bir yere yetişme telaşı içinde olmak çok farklı.

Bu hafta hava beni hiç üzmedi. Kursa gidip geldiğim süre boyunca yağmura yakalanmadım. Hatta bir gün hava çok güzeldi. Bisikletimle gittim kursa. Çok eğlenceliydi. Amerikan filmlerindeki çocuklar gibi hissettim kendimi. Bir de kurs dönüşü aniden ortadan kaybolsaydım tam olurdu sanırım.

Haftayı ingilizce ile doldurunca, farklı bir şeyler yapmaya zamanım ve enerjim kalmadı açıkcası. Evde oynamak için iki tane (Forbidden Desert ve Photosynthesis adlı) masa oyunu aldık. Bazen  onları oynuyorum. Oldukça eğlenceliler.



Forbidden Desert adlı oyunda, oyuna karşı oynuyorsunuz. Bu yüzden kazanmak biraz zor. Oyun çok acımasız davranıyor size.





Photosynthesis adlı oyun ise karşılıklı oynanıyor. Biraz strateji ve bir sonraki hamleyi tahminle kazanması kolay olan bir oyun. En güzel yanı oyunun sonlarına doğru masanın üstünde büyüklü küçüklü ağaçların olması sanırım.

Masa oyunu, namıdiğer  board game işine Krakow'a taşındıktan sonra ilgi duymaya başladık. Şu an iyi bir oyuncu olma yolundayız. Yakında beni bir oyun turnuvasında görürseniz şaşırmayın. Şaka bir yana oldukça eğlenceliler. Eğer vakit doldurmak için eğlenceli bir şeyler arıyorsanız, masa oyunları bir göz atın derim. Biz ingilizce oyun bulmakta zorlandığımız için seçeneklerimiz sınırlı. Eminim ki Türkiye'de daha fazla çeşit vardır.

Oyun ve ders yüzünden değil de ayağımdaki problemden ötürü spora ara verdim. Çok üzgünüm. Bedenim spor yapmak istiyor. Geçen gün bari hafif bir tempolu yürüyüş yapayım dedim. Demez olaydım. Yarı yolda bileğim şişti ve eve acılar içinde döndüm. Bu iş böyle olmayacak artık bir doktorun kapısını çalma zamanı.

Polonya'da sağlık sistemi kötü. Öyle hemen doktor randevusu almak imkansıza yakın. Ben en erken haftaya randevu aldım. Bakalım doktorcum ne diyecek. Spor hayatımın bitip bitmediğini haftaya öğreneceğim. Bir miktar endişeliyim. Umarım ciddi bir sorun yoktur ve spora kaldığım yerden devam edebilirim.

Hızlıca hazırlanmış bir kahve bahane yazısı olduğu için hızlıca bitti.
Önümde 2 hafta sürecek olan ve beyin yorgunluğuna yol açacak bir maratonu var.
Kendime kolaylıklar dilerken size de sevgilerimi gönderiyorum.
Bir sonraki kahve bahane yazısında görüşünceye kadar şen ve esen kalın.
✄----------------------------------------------------------------------
Paylaş:

13 yorum :

  1. Geçmiş olsun Yasemin, umarım problem çıkmaz sadece yorgunluktan olmuştur.

    Bisiklete binmek kadar güzeli var mı ? Çok severim, henüz buralarda bisikletim yok ama ucuza bulduğum an bir tane almak istiyorum en renklisinden 🌈

    Bu oyunları hiç duymadım ama zevkli birşey oyun oynamak. 2 kişi mi oynuyorsunuz yoksa daha kalabalik mı oynanıyor?
    Yine zevkle okuduğum bir kahve bahane oldu. Polonya’ya sevgilerimle 🙋‍♀️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Umarım.
      Bisikletimi aldığımdan bu yana, onunla aşk yaşıyorum. Ben de sürmeyi çok severim. Umarım istediğin gibi bir bisiklet bulursun. Benim bisikletim öyle renkli bir bisiklet değil ama çok sevimli. Ben de mor renk bir bisiklet istemiştim aslında. Sonra bulamadım.
      En az iki kişi oynanıyor. Bazısı 8 kişiye kadar oynanabiliyor. Masa oyunlarını kalabalık oynamak çok daha eğlenceli.
      Değerli yorumun için teşekkür ederim. Polonya'dan Kanada'ya sevgiler.

      Sil
  2. Masa oyunlarındaki çeşitlilik her ne kadar başımı döndürse de Monopoly tarzından çok uzaklaşamamış biriyim. Halbuki senin de örneklerini verdiğin oyunlar gibi yüzlerce çeşit oyun mevcut.

    Sağlık sistemi ban garip geldi. Amerika'da da öyle kolay muayene olamıyorsun diyorlar. Halbuki sistem toplumları bunlar, sağlıkta neden bazı şeyleri oturtamamışlar anlamıyorum.

    O zaman kendine daha bir dikkat etmen gerekecek Yasemin, hastalanma, sakatlanma. :)
    Tekrar geçmiş olsun.

    YanıtlaSil
  3. Tatlı bir kahve bahane yazısıydı. Sohbet ediyormuşuz gibi hissettim. Dilerim sağlık sorunun en kısa sürede çözülür ve spor yapmaya kaldığın yerden devam edersin. Ne düşüyorsa kalbine, gerçeğin olsun :) Neşeli sevgilerle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Kahve bahane yazıları okunurken öyle hissedilmesi dileyerek yazıyorum. Öyle hissedebildiyseniz ne mutlu bana.
      Umarım, çünkü spor yapmayı gerçekten çok özledim.
      Güzel dileğiniz için de ayrıca teşekkür ederim.
      Sevgiler.

      Sil
  4. Geçmiş olsun önemli bir şey değildir umarım... Ben Izmir'e teyzemlerin yanına geldim. Devlet hastanesi burda da aynı. En erken 10 Ağustos'a randevu alabildik. Keşke daha iyi bir sağlık sistemi olsa dünyanın her yerinde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Gerçekten öyle, sağlık sistemi en önemli şeylerden biri olmasına rağmen pek önemsenmiyor.

      Sil
  5. ayy ya masabaşı oyunları hastasıyım yaaaa bakayım bunlara :)

    YanıtlaSil
  6. Ozellikle oyuna karşı oynadığın oyunu merak ettim. Bu arada çok geçmiş olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Abdullah. Ondan önce Pandemic adlı bir oyun oynuyordum. O da oyuna karşı oynanıyordu ve çok eğlenceliydi. Denk gelirsen denemeni tavsiye ederim.

      Sil
  7. Öncelikle geçmiş olsun Yasemin... Masa oyunlarını bilmemde bende hep 1000 parçalık puzzle yapmak istemişimdir. Fakat bu işe bugüne dek hiç kalkışamadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Mustafa.
      Vakti zamanında çok puzzle yaptım. En son 5.000 parça ile kapanışı yaptım :) Aslında yine olsa yine yaparım. Çünkü puzzle ile uğraşmayı çok severim.

      Sil

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.