4 Mayıs 2018

Kahve Bahane #19


Havalar ısındı. Gezmeler tozmalar arttı. Bunlar bloga yazı yazma sıklığını düşüren şeyler hep. Bu sabah erken vakitlerde kalkıp hemen kahvemi hazırladım ve kendimi sokağa atmadan önce (ben kendimi sokağa atıyorum. Evet!) bir kahve bahane yazısı yazayım dedim.

Türkiye'ye gitme planım vardı ama zamanı belli değildi. Bu hafta başı biletimi aldım. Normalde aylar öncesinden bilet aldığım için sallana sallana hazırlık yapardım. Şimdi gitmeme 1 haftadan az bir süre var. Ve tabiri caizse iki ayağım bir pabuca girdi. Hazır gitmişken yeni Nachnuch çantalar götüreyim diye harıl harıl dikiş dikiyorum. Gece gündüz fark etmiyor. Bu sene çantaların teması baharın uyanışı. Ham ketene; parklarda, bisiklet sürerken yol kenarlarında gördüğüm çiçeklerden ilham alarak bahar çiçekleri işliyorum. Uğraştırıcı olmasının yanı sıra böyle daha bir eğlenceli oluyor. Çantaların güzel fotoğraflarını çekmek için zaman lazım. Bakalım bu zamanı gitmeden önce yaratabilecek miyim?



Geçen hafta birer gün arayla tatildi Polonya'da. Bu tatilleri ve güzel havayı fırsat bilip, bisikletle yeni yerleri keşfe çıktık. Krakow çok yeşil bir şehir. Bu dönemde tüm şehir dandelion çiçekleri ile kaplanmış durumda. Dandelionu severim bilirsiniz. Sol omzumda dövmesi var. Ne diyordum? Evet, Krakow güzel bir şehir. Ayrıca çok güzel bisiklet yolları da var. Bisiklet sürmeyi seviyorum sevmesine de çabuk yoruluyorum bunu ne yapacağız? Gerçi yokuşta sürmek ile düz yolda sürmek arasında fark var biliyorum. Bu yanımdan pıt pıt diye geçip gidenleri görünce biraz içerlenmemem engel olmuyor.








Bundan 2 ay önce ağırlık çalışmaya başladığımı yazmışımdır. İki ayın sonunda ağırlığı bıraktım. Bıraktım demek yanlış olur aslında. Ara verdim demek daha doğru. Şimdi haftada 3 gün 7 km koşuyorum. Bu jogging olayını sevdim. Koşu bandına her çıktığımda bugün ancak 4 km koşarım diyorum. Sanırım şartlanma eşiğim o benim. Dördü geçtikten sonra al beni 42 km maratonun başlangıç çizgisine koy, hiç sorgulamadan bitiş çizgisine kadar koşarım. Kendimi motive edecek şeyler düşünüyorum koşarken. Mesela bileti aldığımdan beri yiyeceğim çiğ köfteler ve lahmacunlar aşkına koşuyorum. Ve koşarken bloga yazmak için türlü türlü fikirler geliyor aklıma. İlginç değil mi? İlhanım nerede geleceği belli olmuyor.

Gitmeden önce bir yazı yazmaya daha fırsatım olur mu bilmedim. Önümüzdeki bir ay içinde İzmir günleri hakkında bol bol yazacağım aşikar. Yazı yazabilmek için kaplumbağa misali bilgisayarımı yükleniyorum her seferinde.

Şimdilik bende bu kadar. Bir sonraki kahve bahane yazısında görüşünceye kadar şen kalın.
Sevgiler.

✄----------------------------------------------------------------------
Paylaş:

15 yorum :

  1. Ne kadar yeşil bir yer orası öyle. Çantalarda baharı görüyorum, ne güzel:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Krakow'un her yeri böyle yemyeşil. Bu nedenle yaz ayında çok güzel oluyor.

      Sil
  2. şu sıralar cidden seni çok kıskanır oldum, gezdiğin yerler harika, çantalar daha da harika :D hadi biran önce gel ülkene <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yer bizim eve 10km uzaklıkta. Çantaların bitmiş halleri de pek güzel oldu. Kendim yaptım diye söylemiyorum. Ay inşallah kazasız belasız gidebilirim umarım. Yol uzun gözümde büyüyor resmen.

      Sil
  3. İzmir'in yolları gözüktü demek. :) Adına sevindim Yasemin. Baharı en iyi çiçekler simgeliyor, çantalar için zarif bir seçim olmuş. ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet kara gözüktü. Ben de heyecanlıyım. Kesinlikle öyle çiçekler açmaya başlayınca doğa uyanıyor.

      Sil
  4. Şu koşu meselesi harbiden ilginç. İnsan önce bir tıkanır gibi oluyor sonra terini atabilirse açılıyor. Sonra koş koşabildiğin kadar :)

    Bu arada dandelion çiçeklerinin nasıl bişey olduğunu öğrenmiş oldum.

    İyi tatiller sana

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım bünyenin alışması lazım. İlk yarım saat yeter diye isyan ediyor. Sonra bakıyor ki kaçış yok. Ayak uyduruyor.
      Dandelion diyince havalı bir çiçek gibi duruyor. Türkçe karşılığı karahindiba bitkisi.

      Sil
  5. Ayyy ne guzelll, kendim gidecekmisim gibi mutlu oldum, darisi benim basima demeyi de ihmal etmeyeyim. Islemelerine bayildim, ben benimkilere isleme demekten vazgectim:)))
    Bol satislar, hayirli yolculuklar, iyi tatiller, guzel anilar biriktirmeler:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben arayı çok açmıştım. 1 sene oldu. Darısı senin başına Mevlüdecim. İşlemeler çantaya dönüştü. İzmir'e götürüyorum hepsini. Teşekkür ederim. Öperim.

      Sil
  6. Yasemincm inşllh yolculuğun güzel ve keyifli geçer gelirsin TR ye . izmirde yaptıklarını da uzun uzun anlat , blog okumak yazmak ayrı bir zevk. postanı da toparlıyorum yarın vermeyi düşünüyorum bir aksilik olmazsa. ama motif yapımında çok becerikli değilim, seninkiler harika. battaniyeler yaptım ama hepsi en basidinden. yine de gönderecğim işte. yeni yazılarda görüşmek üzere..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. İzmir'de bol bol anı biriktirip yazarım diye düşünüyorum.
      Eminim motifim çok tatlı olmuştur. Onu battaniyeme ekleyeceğim :) Şimdiden teşekkürler.
      Sevgiler.

      Sil
  7. Merhabalar canım bloğumda seni bir mim yazısına mimledim. Mimime cevap verirsen çok mutlu olurum.
    İyi bloglamalar...

    YanıtlaSil
  8. Cantalar cok güzelmis.iyi gezmeler dilerim 😍

    YanıtlaSil
  9. En çok gitmek istediğim yer :(

    YanıtlaSil

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.