16 Ağustos 2016

Spor yapmanın en keyifli yolu

Bisiklet hayatıma girdiğinden beri, bu iki teker spor yapmanın en keyifli halidir diyebilirim. Öyle spor salonu diye adlandırılan dört duvar arasına hapis olmuyorsunuz. Temiz hava, eğer yaşadığınız yer bisiklet sürmeye elverişli ise güzel bir manzara eşliğinde yakıyorsunuz istemediğiniz kiloları.

Benim derdim kilo vermek değil. Zaten ömrüm boyunca kilo ile sorunum olmadı. Yiyip, çabucak yakanlardanım ben. Hareket etmeyi çok severim. Saatlerce hareketsiz oturmak beni acayip sıkar. Şimdi günde 1 saat bisiklet sürüyorum. Buralara bir anda soğukların pıt diye geleceğini bildiğimden, ne kadar sürsem o kadar kardır diyorum. Kışın burnumunuz uçunu dışarı çıkarsak donuyor. Pedallamak olanaksız olacak. Geçen hafta hasta halimle bile çıktım. En sonunda mikroplar bıkıp terketti beni. Bu kızın bizi hiç salladı yok dediler kesin.

Çok güzel parkurlar keşfediyoruz gün ve gün. Dağ bayır gidiyoruz. Zaten o amaçla dağ bisikleti aldık. Aslında benim bisikletim hibrit diye geçiyor. Oturuş pozisyonu açısından şehir bisikleti gibi lakin dağ yollarında, patikalarda kullanmak için de uygun. Hafta sonu evin yakınlarında bir yapay göle gittik. Eskilerin taş ocağı, şimdilerde ise dalış öğrenmek için kullanılan bir göl. Çevresinde bisiklet sürmek için çok güzel bir ormanlık alan vardı. Yokuşlar, minik patikalar. Sürüşü oldukça heyecan vericiydi. Adrenalin dolu bir sürüş oldu. Ben bazı yerlerde biraz tırsıyorum lakin ilk günlere göre oldukça cesaretliyim.




     Bu ise minik bir gökkuşağının fotoğrafı.

  



Bu yeşil alanın adı ise saklı cennet. Gerçektende çok güzeldi. Kocaman bir yeşil alan ve çevresinde meyve ağaçları. Saklı cenneti sevmemin bir diğer nedeni de dalından taze meyveler yiyebildiğimden sanırım. Ne lezzetti elmalar var bir görseniz. Ayrıca Polonya halkının erikten hiç haberi yok. Hepsi dalında duruyor canım eriklerin. Bende itina ile toplayıp mideye indiriyorum.  Fotoğrafta da hasta olduğum yüzümden belli.


İşte bu fotoğrafta ise saklı cennetteki elma ağacından, elma aşıran ben. Artık cennetin yolları bana kapalı.


Aşağıdaki kareler ise dünden. Aynı yere farklı bir yolla gittik bu sefer.


Bu ise kendim için diktiğim Nachnuch çantam. Nasıl rahat bir kullanımı var anlatamam. Hafif ve kocaman bir hacime sahip. Herşeyimi kolaylıkla taşıyor.



En son karede minik baykuşu gördünüz mü? Arkadaşım bisikletim için bir hediye almış. çok şirin değil mi? Kendisi bir sibop kapağı. Aslında içimdeki kız çocuğuna kalsa, bisiklete devamlı bir şeyler ekler durur lakin dağ bayır kullanımı için pek uygun olmayacak bir hale getirmek istemiyorum onu.



Paylaş:

14 yorum :

  1. Çok güzel yaaa.. Gezdiğin yerden tut, sibop kapağına kadar bayıldım. Havalar soğumadan tadını çıkarmaya devam. İyi gezmeler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle 15 gün sonra artık buralar iyice soğur. Şimdi bile 16 derecelerde.

      Sil
  2. Bisiklet çok severim ama sürmeyi bilmiyorum.Bu arada bisikletli yazılar çok dikkatimi çekiyor ve ben de kıskanıyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende bugünlerde bir heves hep bisikletim hakkında yazıp duruyorum :):)

      Sil
  3. harika. güzel bir hobi olmuş bu senin için. açıkcası, hayatın tadını çıkarmayı biliyorsun. tebrik ediyorum seni :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Mustafa. Elimden geldiğince keyifli bir şekilde yaşamayı seviyorum.

      Sil
  4. Buralarda böyle yerler olacak ben o bisikletten inmem :) (Gerçi yok mu? Var. Fakat ulaşımdı filan derken koca bir soru işareti olarak kalıyor sadece.)

    Bu arada aynı bisikletten ben de bakıyorum ama (b-twin 520 sanırım modeli) şehir içi kullanımı nasıldır merak içindeyim. Aydınlatırsan da çok güzel olur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim bisikletim de b-twin 520. Bence hiç düşme al derim. Ben şehir içinde de sürüyorum. Ayarlanabilir gidonu ile konforlu bir tutuş sağlayabilirsin. Vites geçişlerinde bir sorun yaşamıyorum. 3-7 vitesi var. Çamurluklarının kendinden oluşu bir artı. Selesi, dağ bisikletine göre çok rahat. ( Bizde bir de dağ bisikleti var. Oradan biliyorum ) Belki tek eski yönü biraz ağır olması. Bir yol bisikleti gibi hafif değil. Ağır dediysem de öyle kaya gibi ağır değil :) ben kaldırıp ordan oraya koyabiliyorum.

      Sil
  5. Bisiklete özeniyorum benim vardı köyde bıraktık küf tutmuş:/

    YanıtlaSil
  6. neredeyse 10 yıldır bisiklet sürüyorum. yaptığım en iyi şeylerden birisi. temennim yaşlandığınızda bile bu sporu bırakmamanız.
    iyi pedallar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bisikleti daha önce almadığım için pişmanım. Şimdi kış gelecek, Buralar kışın çok soğuk olduğu için muhtemelen süremeyeceğim. Bundan böyle hayatımdan hiç çıkarmayı düşünmüyorum bisikleti. Tabii Türkiye de nasıl olacak bilmiyorum. Şimdilik burada herşey çok iyi. Bisiklet sürmek eziyet değil keyif işi bu şehirde.

      Sil
  7. spor yapamk için öncelikle üşengeç olmamak lazım galiba :)

    bu arada bi kodunuzu alırım sözlük için :)

    http://seydiyesilyurt.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru bir tespit. Sözlük için kodu blog sayfasından yorum kısmına yazıp gönderdim. Kullanarak üye olabilirsiniz. Ayrıca Faceebook sayfasını beğenirseniz aklınıza takılan sorularda mesaj yazın. Hemen geri dönüyoruz ;)

      Sil

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.